Amerikan ve Avrupa Üniversiteleri Arasındaki Farklar
Hem Amerika hem de Avrupa üniversiteleri sürekli bir gelişim içerisinde. Her geçen yıl buralardaki okullar dünya sıralamasında biraz daha üste çıkıyor. Zaten dünyada öğrencilerin yoğunlaştığı üniversiteler de buralarda yer alıyor. Yurt dışını hedefleyen öğrencilerin yüzde 90’lık bir kısmı Avrupa ya da Amerika üzerinde yoğunlaşarak tercih yapıyor. Bazı öğrenciler için Avrupa ya da Amerika’daki üniversiteler arasında pek fark bulunmuyor. Öğrenciler bu yüzden başvuru yaparken fazla araştırma yapmıyor.
Öğrencilerin yanı sıra bazı danışmanlar da öğrencilere aynı aklı veriyor. Avrupa’nın en iyi üniversitesi ve Amerika’nın en iyi üniversitesi arasında fark olmadığı sürekli dile getiriliyor. Peki, bu bakış açısı gerçekte ne kadar doğru? Bu bilginin doğruluğu oldukça dikkat edilmesi gereken bir durum. Çünkü aksi takdirde öğrencilerin hayatlarının geri kalanı süreçten fazlası ile etkilenir. Açık bir cevap vermek gerekir ise iki bölgedeki üniversiteler arasında dağlar kadar fark bulunuyor.
Gerek eğitim gerek ise ücret konusunda aradaki fark kesinlikle dikkat edilmesi gereken bir durum. Hatta Amerika ve Avrupa’daki üniversitelerin sıralaması arasında bile büyük farklar bulunuyor. Bu farklılıkların bazıları Amerika bazıları ise Avrupa’daki okullar için avantaj oluşturuyor. Sonuç ne olursa olsun öğrenciler bu farklara dikkat ettikten sonra kararlarını vermelidir. Aksi takdirde öğrencilerimiz geri dönüşü çok zor bir yola girebilir.
Avrupa Üniversiteleri ve Amerikan Üniversiteleri Arasındaki Eğitim Farklılıkları
Eğitim konusu aslında yurt dışında her ülkede farklı bir şekilde işleniyor. Avrupa’da ülkeler arasında bile eğitim oldukça farklı. Fakat genel olarak kıyaslandığı zaman Amerika’da çok daha oturmuş bir eğitim sistemi dikkat çekiyor. Avrupa’da ise okulların eğitimleri hala gelişim aşamasında. Fakat bu durum eğitim kötü olduğunu ifade etmiyor. Amerika’nın yıllardır yabancı öğrenciler tarafından tercih edilmesi bunun temel nedenini oluşturuyor. Avrupa Amerika’ya oranla çok daha yeni yeni tercih edilen okullara sahip.
Bu yüzden Amerikan oğulları sistemlerini yabancı öğrencilere göre şekillendirmiştir. Avrupa’nın çoğu ülkesinde ise okulların çalışmaları hala devam ediyor. Fakat Hollanda ve Almanya gibi ülkeler diğer ülkelere oranla çok daha hızlı bir gelişim içerisinde. Çünkü bu iki ülke fazlası ile yabancı öğrenci kabul ediyor. Yabancı öğrencilerin fazla olması da okulların yabancı öğrencilere göre eksikliklerini daha hızlı görmesini sağlıyor. Bir diğer yandan Amerikan üniversiteleri de sürekli bir gelişim içerisinde hala ilerliyor.
Avrupa ve Amerika Arasındaki Okul Ücret Farklılıkları
Amerika ve Avrupa’da eğitim konusu üzerindeki en kesin çizgi ise şüphesiz ki eğitim harçlarına oluyor. Avrupa’da üniversite fiyatları Amerika’nın kat ve kat altında. Avrupa üniversiteleri ücret konusunda diğer pek çok ülkeden ucuz eğitim sağlıyor. Bu da öğrencilerin son zamanlarda Avrupa’da yoğunlaşmasına neden oluyor. Amerika yıllardır okul ücretlerinde bir indirime gitmedi. Üstelik Amerika’daki okul ücretleri kendi vatandaşları tarafından da yüksek karşılanıyor.
Bir diğer yandan Avrupa’da ücretsiz üniversite okumak mümkündür. Öğrenciler ceplerinden 1 lira ödemeden eğitim alabilecek imkanlara sahiptir. Üstelik burssuz bir şekilde bile bu durum mümkündür. Fakat Amerika’da burs almadan ucuza üniversite okumak neredeyse imkansızdır. Ayrıca okul ücretleri fazla olduğu için burslara olan ilgi de oldukça fazla. Bu yüzden burs başvuruları oldukça zorlu süreçlerden geçer.
Avrupa ve Amerika’daki Geçerli Sınavlar
Uluslararası sınavlar konusunda da iki bölge arasında farklılık yer alıyor. Amerika genel olarak oturmuş bir sisteme sahip. Öğrenciler Amerikan üniversitelerinin hangi sınavlarını istediği kolayca öğrenir. Fakat aynı durum Avrupa üniversiteleri için geçerli değil. Örneğin SAT sınavı Amerika’da okumak için zorunlu bir sınavdır. Ayrıca TOEFL sınavı da aynı şekilde Amerikan üniversiteleri için gereken bir sınavdır. Amerika’nın aksine Avrupa’da üniversite okumak için gerekenler bu kadar net değildir.
Ya da başka bir deyiş ile okullar tam oturmuş bir sisteme sahip değildir. Örneğin yabancı dil sınavları arasında Avrupa üniversiteleri TOEFL ya da IELTS sınavlarından bir tanesini isteyebilir. Aynı ülkedeki 2 üniversiteden birisi IELTS birisi ise TOEFL sınavını bile öğrencilere zorunlu kılabilir. Bu tarz farklılık ve değişiklikler Avrupa’da oldukça fazla. TOEFL, IELTS ve SAT sadece verilen 3 basit örnektir. GRE, AP ya da IB gibi programlar da okulların istediklerine göre değişebiliyor. Bu yüzden öğrenciler kendi imkanlarına en doğru okullarda karar vermelidir.
Avrupa üniversiteleri hakkında detaylı içerikler için Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ve web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Avrupa’nın en iyi 100 üniversitesi hakkında bilgi almak için de Aba Kariyer İnternet sitesindeki makaleleri okuyabilirsiniz.