WhatsApp

Blog

Çalışırken Master Yapmadan Önce Bilinmesi Gerekenler

Çalışırken Master Yapmadan Önce Bilinmesi Gerekenler

21. yüzyılda iş ve eğitim kavramları tamamen giriftleşmiş durumda. Şirketler hem pratik hem teorik eğitimlerle çalışanlarını destekliyor. Workshoplar, günlük ve daha uzun süreli eğitim sunan firmaların sayısı her gün artıyor. Öğrenmenin, ilerlemenin 1. ve değiştirilemez koşulu olduğu bu sürekli değişen dünyada sertifika programlarından daha uzun soluklu ve detaylı eğitim almak isteyen tam zamanlı çalışanlar da var.

Workshopların, hafta sonu kurslarının ve online eğitimlerin yeterli gelmediği yerde yüksek lisans eğitimi almaya karar verebilirsiniz. Maddi durumunuz bu eğitim sürecinde de çalışmanızı gerektiriyorsa her şeye ayıracağınız zaman oldukça kısıtlı olsa da her adımınızı dikkatle atarak bu süreci başarıyla tamamlayabilirsiniz.

EN KRİTİK ADIM: ALAN SEÇİMİ

Kabul etmeliyiz ki sevmediğiniz bir işi yapıyor olsanız dahi her gün işe gidip gelme ritüeline ve  yoğun mesailere alışabilir, hatta bunda başarılı olabilirsiniz. Ne de olsa arta kalan zaman sizin olacaktır. Ya da iyi düşünmeden kayıt olduğunuz bir master programını odaklanıp çalışarak tamamlayabilirsiniz. Size kalan zamanda yine kendinizi geliştirmeye ve sevdiğiniz şeyler yapmaya fırsatınız olur. Peki ikisini bir arada yürütmek? Bunun mümkün olması için yeterince motive olmalısınız. Kendinize oldukça az zaman ayırabileceğiniz bu tempoda zamanın yetmediği çok an olacaktır. Öncelikle çalışanlar için yüksek lisans kategorisinde yer alan programlara göz atın. Bu programlar hafta sonları ya da hafta içi akşamları eğitim vererek ta zamanlı çalışanların eğitim almasının yolunu açıyor.Genellikle iki yıl olan belirli bir periyot için olsa da gündüz iş- akşam ders dinleme ve ödev yapma temposu üzerine ciddi şekilde düşünülmeden dahil olunmaması gereken bir döngü. Master yapmaktaki amacınız belirginse, bu konuda kararlıysanız ve bu alana karşı tutkunuz varsa ekstra yoğunluk sizi daha az yoracaktır. Devam zorunluluğu olmayan yüksek lisans programına dahi kayıt olsanız, final notunuz dersleri ne kadar iyi dinlediğinizden etkilenecektir.

BEKLENTİNİZ GERÇEKÇİ OLSUN

Bu aşamada kazanç-kayıp analizi de yapmalısınız. Üzerine okuduğunuz alanın size ne katmasını bekliyorsunuz? Entellektüel bakış açısı mı, akademiye açılan bir basamak mı, terfi imkanı mı ya da daha iyi bir iş mi? Bu beklentinizin gerçeğe dönüşme ihtimali üzerine iyi düşünün. Başvuracağınız programın geleceğiniz üzerinde etkisi önemli. Örneğin; doktora eğitimine devam etmek gibi bir planınız yoksa 1 yıllık yüksek lisans programları da size göre olabilir. Yüksek lisansı tamamladığınızda entellektüel bakış açınızın değişeceği kesin ama terfi alacağınız kesin değil. Amacınız sonuncusu ise iki kez düşünün, belki de sizi manevi olarak daha fazla tatmin edecek bir alan daha doğru bir tercih olacaktır. Beklentilerinizin yeterince gerçekçi olduğunu düşünüyorsanız adım atma zamanı gelmiş demektir.

VAZGEÇECEKLERİNİZİ ÖNCEDEN BİLİN

Artık hayatınızın eskisinden çok daha yoğun olacağını bilin.İşte olmadığınız zamanlarda temel ihtiyaçlarınızı karşılamanız ve ders çalışmanız için zaman kalacak sadece. Tüm bunların arasında da derse gidiyor olacaksınız. Yaptığınız bir spor varsa sıklığını bir süreliğine azaltmak, sosyal hayatınızı kısıtlamak, yeni başka keşifler yapmayı biraz ertelemek durumunda kalabilirsiniz. Elbette bu durumun geçici olduğunu unutmayın. Eğitiminizi tamamladığınızda yüksek lisans dereceniz olacak. Bu derece size akademik kariyerinizde ilerleme, yeni kazandığınız bakış açısını geliştirerek potansiyelinizi yükseltme ve doğrudan ya da dolaylı olarak terfi etme imkanı sunabilir.

Son kararınızı vermeden önce önceliklerinizi belirleyin ve vazgeçemeyeceklerinizin bir listesini yapın. Vazgeçemeyecekleriniz yüksek lisans eğitimi almanızı engelleyecek kadar zamanınızı almıyorsa çalışırken yüksek lisans yapmaya hazırsınız!

 

Kaynak